25 Şubat 2012 Cumartesi

Ant'ın 11. Ayı

          (7 Ocak 2012- 7 Şubat 2012)

1- Müzik duyduğunda oynamaya başlıyor:)
2- Gösterip "Onu ver!" dediğim şeyleri veriyor:)
3- "Kitabı ver, gel okuyalım!" diyorum kitabı alıp geliyor:)
4- "Gel temiz olalım!" diyorum, gelip alt değiştirme örtüsünün üstüne yatıyor. Sonra rahat duruyor mu? Tabii ki hayır!:)
5- Keşiflere başladı, her yeri karıştırıyor:)


6- Uyku şarkımızı söylediğimde uykusu varsa geliyor:)
7- Geçen aya göre turuncu battaniyesine ilgisi azaldı:( Pijamalarını tutup uyuduğu da oluyor.
8- Kitap okuduğumuzda hep tekrar okumak isteyip bağırıyor:)
9- Kitaplarına kendi kendine bakabiliyor:)
10- Ben yanındaysam kendi kendine birkaç dakika oynayabiliyor:)
11- Bir yere tutunurken düşürdüğü nesneyi eğilip yerden alabiliyor:)
12- İç içe geçen kapları kule yapmak yerine, bizim yaptığımız kuleleri gördüğünde hızlı hızlı emekleyerek gelip anında devirmeyi pek seviyor:) Devirince de gülüyor:)
13- Oynadığı nesneyi ağzına alıp öyle emekliyor. Elinde bir şey varken emeklemek zor geliyor demek ki:)
14- Kap kacakla oynuyor:)


15- Elindeki yiyeceği bizim ağzımıza da uzatıyor:)
16- Çek bırak kamyon oyunu gibi sevdiği oyunlarda mutluluktan çıldırıyor:)
17- Elini kapının altına sıkıştırdı; koştum bana mır mır kapıyı şikayet etti, yoksa bana mı öyle geldi acep?:)
18- Uyanınca yatağın içinde yüz üstü bir oraya bir buraya yatıyor. Bir de totosunu yukarı kaldırması var uyanınca:)
19- Uykusu gelince yanağını dizime, yastığa, yere, oraya buraya koyuyor:)
20- Elini tutunduğu yerden çekip birkaç saniye ayakta durabiliyor:)
21- Oyuncağı kanepenin altına kaçtığında arkasından bakıyor; bazen elini uzatıp almaya çalışıyor:)
22- "Mem-me, mama, emme" diyor emmek istediğinde.
23- Üstünü değiştirirken "Kollarını kaldır." diyorum, kaldırıyor:)
24- Aynaya çok düşkün bu ara:)


25- Kıskançlıklar başladı; birine sarıldığımda hemen kucağıma geliyor:)
26- Bebekleri biliyor, bebek resmi görünce "Be-be!" deyip gülüyor:)
27- Sarılıyor:)
28- "Hüpp eh" deyince su vereceğimi anlıyor ve istediğini belli ediyor:)
29- "Kuzu meeeee!" diyorum, "Eeeeee" diyor:)
30- Ay sonuna doğru birkaç adım attı kendi kendine:)
31- Tek elini tutunca yürüyebiliyor çok iyi olmasa da:)

    Ant'ın Kitapları: 5:)


    İşte Ant'ın keyifle vakit geçirdiği bir kitabı daha: Orada Kim Var Miffy?
    Kapağında ve iç sayfalarında delikler var. 


    Ant bu deliklerden parmaklarını geçirmeyi çok seviyor. 


    Delikli sayfaların arkalarında kim olduğu soruluyor. 
    Tavşanların hepsinin (anne tavşan, baba tavşan, arkadaş tavşanlar) aynı olması biraz kafa karıştırıcı olabilir gibi geldi bana ama Ant'ın "Arkada" kavramını öğrenebileceğini düşünüyorum bu kitapla. Zaten oyalanabiliyor da. Oh ne âlâ:)





    10 Şubat 2012 Cuma

    Gamze Anne'ye Dua Edelim


              Az önce Deli Anne'de okudum. Gamze Anne diye bir hanımefendi çok hastaymış. A RH+ kan ve uygun ilik nakli gerekiyormuş. Bu adresten kendi yazısını okudum sonra: http://atakan310309.wordpress.com/2012/02/03/seyahate-giden-anne-gibiyim/#comment-763$
    dayanamadım ağladım ağladım hâlâ ağlıyorum. Lütfen Deli Anne'nin bu sayfasından takip edelim ve çok çok dua edelim olur mu? http://deli-anne.com/?p=7615

    6 Şubat 2012 Pazartesi

    Ant'ın Kitapları-4:)

    İşte Ant'ın çok sevdiği bir kitap daha!
    Aç Tırtıl!


    Bu kitabın reklamını, Ant altı aylıkken görmüştüm gazetede, çok övmüşlerdi kitabı. Hemen alayım dedim ekledim listeme. Sonra da internetten araştırdım; meğer ne de ünlüymüş! Blogçu anneler çok sevdiklerini yazmışlar. Hemen aldım tabii Türkçe basımı olmuşken ve daha basımı tükenmemişken:) Kitabın basımını beğenmedim karton değil bir kere:( Ant hep yırttı sayfalarını ve bebişime göre biraz büyük amaaa iyi ki almışım çünkü Ant, Aç Tırtıl'a bayılıyor:) Oyuncak kutusunun yanından emekleyerek geçerken görünce, nereye gideceğini unutup, oturup çıkarıverdiği ve okumaya(!) başladığı kitaplardan "Aç Tırtıl":) 
    (Evet, henüz bebişimin bir kütüphanesi yok, oyuncak kutusunda saklıyorum kitaplarını, inşallah oyuncak-kitap eşleştirmesi olmaz aklında:)


    Aynı şeyi oyuncaklarıyla oynarken de yapıyor. Ne kadar iyidir bilmiyorum dikkatinin dağılması açısından ama benim çok hoşuma gidiyor. Dakikalarca evirip çevirip resimlerine bakıyor yavrucuğum:)


    İstediğin kadar yırt annecim, ben sana yenisini alırım yeter ki sen oku:)

    Ant Bisikletle Tanıştı:)






    Güven Nesnesi-Turuncu Battaniye:)



    "Bir Yaşındaki Çocuğunuz Büyürken" kitabında görünce çok ilginç geldi. Kitapta, "Güvenlik nesneleri/yansıtıcı nesneler" denen, çocuğun beraber olmaktan mutluluk duyduğu ve daha da önemlisi kendini güvende hissettiği nesnelerin olabileceğinden bahsediliyor. "Güven oyuncağı" olarak biliyordum ben bunu zaten. Ama beni asıl sevindiren, bunların daha çok battaniye olduğunun söylenmesi:) Ne zamandır bebişim uyurken turuncu battaniyesini tutarak uyuyor. Üstüne onu örtmezsem başını kaldırıp onu arıyor ve bulunca da tutup geri yatıyor ve ben onu üstüne örtmek zorunda kalıyorum:) Bunun, bilimsel olarak söylenmesi mi bu kadar hoşuma giden bimiyorum. Belki de her çocuğun yaptığı şeyi yapması oğluşumun, normal bir çocuk olduğu kanaati mi uyandırdı bende acep?:)


    Ayrıca çocukların battaniyeyi güven nesnesi olarak seçmeleri, battaniyelerin yumuşak dokusunun annenin dokunuşunu andırmasıymış:) Ama orada bebek, güven nesnesiyle 15 aylıkken bağ kurar diye yazıyordu bizimki biraz erken başlamış:)  


    İyi güzel hoşuma da gitti de; ben battaniyesinden vazgeçsin diye dua ediyorum; nooolur başka bir oyuncağa güven duysun. Yoksa, yazın kocaman ve sıcak tutan bir battaniyeyle dolaşmak zorunda kalacağım:)

    (Bu arada biz de her şeyi aslanlı mı almışız ne, hep aslan her yer:)

    5 Şubat 2012 Pazar

    Bir Yaşındaki Çocuğunuz Büyürken


     

            "Bir Yaşındaki Çocuğunuz Büyürken" kitabı, bebişim 10 aylıkken bulduğuma çok sevindiğim bir kitap. Bulmama sebep olan Seyyaf'ın Annesi'ne de buradan teşekkürlerimi sunarım efendim:)

            Kitap, Amerika'nın en ünlü aile dergisi olduğu söylenen "Parents" dergisinin editörleri ve Teri Crawford Jones tarafından hazırlanmış. Kitapta dokuz bölüm var. Her bölümde ağırlıklı olarak bir yaşındaki çocuğun duygu, zeka ve kişilik gelişimi ve benlik duygusundan bahsediliyor. Bunun yanı sıra çocuğun gelişim aşamaları, konuşmaya başlaması ve buna teşvik edici faaliyetler, ebeveynle olan çatışmaları, gelişimine yardımcı olacak stratejiler, oyunlar anlatılmış. Ayrıca, "Ben Olmak Nasıl Bir Şey?" başlığı altında çocuğun ağzından kendi hislerinin anlatılması, çocuğun duygularına faklı bir boyuttan bakılmasını ve anlaşılmasını sağlıyor. "Söyleyin/Söylemeyin" başlıklı yerlerde çocuğun bir durumunda neler söylemenin doğru/çocuğun gelişimine katkı sağlayacak, kendine olan güvenini zedelemeyecek olduğu, neler söylemenin ise yanlış/çocuğun gelişimine zarar verecek olduğu yazılmış kısa ve pratik bilgiler bulunuyor. 
           Kitabın bir bölümünde bir yaşındaki çocuklardaki huy çeşitleri (uyumlu, geç uyum sağlayan, özel ilgi isteyen ve aktif çocuklar) konu edinilmiş ve bu huylardaki çocuklara nasıl davranılırsa yardımcı olunabileceği paylaşılmış. Başka bir bölümde çocuğun ağır hareket becerilerini, duyma-koku alma gibi duyularını geliştirmesi için yaptırılabilecek hem çocuk hem ebeveyn için çok eğlenceli faaliyetler önerilmiş. Diğer bir yerde, müzik yoluyla, fiziksel yolla, uzamsal yolla öğrenme gibi çocukların öğrenme tarzları anlatılmış. Kendi kendine oynamayı öğretme aşamaları verilmiş. Duygusal gelişim aşamaları, öfke nöbetleri(kısa değinilmiş bence, 4 sayfa, bu konu önemli çünkü), kıskançlık, korkuları ve bunlarla başa çıkma yöntemleri sıralanmış.
              
             Ben bu kitabı çok beğendim. Sanırım bu yıl boyunca -başka bir alternatif bulmazsam- başucu kitabım olacak. Çevirisi ve imla kurallarına uyumu da -benim gibi anlatım bozuklukları ve ayrı yazılması gereken "de" ve "ki" lere takık biri olarak- takdire şayan bence. Çevirmen ve yayınevini tebrik ediyorum. Velhasıl, serinin devamı "İki Yaşındaki Çocuğunuz Büyürken" adlı kitabı da almaya karar verdim.

               Kitaptan öğrendiklerim:)
    1. Evinizi güvenli şekilde düzenleyin.
    2. Sabırlı olun.
    3. Çocuğun ilgisi konuşma ve oyuncaklarına odaklanmışsa yürümesi gecikebilir. (Normal) (Tam tersi de olabilir.)
    4. Dünyayı keşfetmeyi onunla birlikte yapabilirseniz bu evreyi daha hoş ve rahat geçirebilirsiniz.
    5. Oyun oynarken onu yönlendirin sadece, sakın hükmetmeye kalkmayın.
    6. Sınır koymada (kural koyma) tereddüt etmeyin çünkü çocuğunuz sınırların ona sağlayacağı güvene ihtiyaç duyar.
    7. Günlük düzenli alışkanlıklar edinin/edindirin. Bu onun kendini güvende hissetmesini sağlar.
    8. Havaya sabun köpükleri üfleme gibi oyunlar oynanabilir.
    9. "Ba" hecesini üst üste tekrarlarsa "Baba dedin!"  diyerek onu kutlayın. Bu onun konuşmasına yardımcı olur.
    10. Tekerlemeler söyleyin, hem eğlenir hem de rahatlar.
    11. Çocuğunuz sizi kitap okurken görsün.
    12. Başka bir çocukla oynarken bu zamanı bir saatle sınırlandırın (1 yaş çocuk için). Fazlası onu rahatsız eder.
    13. Başka bir çocukla oynarken oyuncaklarını değiştirmeleri için ısrar etmeyin. Sadece birbirlerine zarar vermeleri olasılığına karşı tetikte olun.
    14. 13-15. aylarda uzuvlarını bilir ve sorulduğunda göstermekten zevk alır.
    15. Çok yakınındaki insanların dış görünüşlerindeki değişiklikler onu mutsuz edebilir. Bu yüzden değişiklik yapılırken seyretmesine izin verilebilir. (Beni makyajlı gördüğünde çok ağlamıştı o yüzden artık hep yanında yapıyorum:)
    16. Bedenindeki her şeyin önemli olduğuna inanır ve onlardan ayrılmak istemez (tırnak, saç, tuvaletleri gibi) (tuvalet eğitiminde de bu his çok önemli sanırım:).
    17. Duygularını tanımasını sağlayın.
    18. Şefkat gösterdiklerinde onları övün.
    19. Diğer çocuklarla karşılaştırmayın çocuğunuzu.
    20. Çocuğa doğal gelen ama size doğal gelmeyen bir şey yaptığında onu utandırmayın. Toplum içinde ve yalnızken nasıl davranılması gerektiğini sabırlı ve nazik bir şekilde açıklayarak öğretin.
    21. El ve parmak koordinasyonunu geliştirmek için değişik faaliyetler yaptırın; su doldurup boşaltma, yırtma, bir kaba nesneler koyma gibi. (kitapta var).
    22. 15 aylıkken boya kalemleriyle tanıştırılabilirsiniz.
    23. İç içe geçen kutular, kalın kalemler, kil, elbiselerini giydirip çıkartabileceeği büyük bebekler, toplar ve iple çekilen tren (denge) gibi oyuncaklar fizksel gelişimine katkı sağlar.
    24. Bu yaşında çocuk kendine göre bir neden-sonuç ilişkisi kurar ve sorun çözme becerileri geliştirir. Bunun için bazı şeyleri kendi kendine bulmasına izin verin.
    25. Taklit etmeye başlar.
    26. Çocuğa yüksek sesle düzenli olarak kitap okuyun.
    27. Üstüne su döktüğünde azarlamak yerine suyun neden döküldüğünü anlatın vs.
    28. Deneyler yapması için onu cesaretlendirin.
    29. 2 yaşına doğru renkleri (hepsini değil) anlamaya başlayabilir.
    30. Televizyon seyrettirmeyin. Çok seyrettirmek isterseniz en fazla yarım saat televizyon seyrettirin! (1 yaş çocuk)
    31. Duygularınızı ona açıklayın.
    32. Onu anladığınızı onun hislerini dile getirerek ifade edin.
              Daha yazmak istediğim çok şey vardı ama bu kadarı yetsin. Fazlası için kitabı almanızı tavsiye ederim; kesinlikle pişman olmazsınız. Yani kısaca bu kitabı alırsanız çocuğunuzu daha fazla anlamaya başlayacaksınız:)
             

      4 Şubat 2012 Cumartesi

      Ant'ın Kitapları: 3:)

      Neşeli Saklambaç Harrr Harrr!
      Bir Dolap Kitap'ta "Neşeli Saklambaç Bip Bip!" adlı kitabı görmüştüm taşıtları gösteren. Bizde taşıtlarla ilgili kitap olduğundan ben bunu almak istedim. 


      Gelelim kitabın özelliklerine:
      Kitap, 5 yapraklı. Her yaprağında bir bebek, oyuncak bir hayvanını kaybediyor. Okurdan da kapakçıkların altına bakıp oyuncak hayvanın bulunması isteniyor.


      Ayrıca, ışığa duyarlı sansörle çalışıyor ve oyuncak hayvan resminin üstündeki kapakçık açılınca küçük bir delikten sensör ışığı algılıyor ve altındaki hayvana ait sesi çıkıyor:)


      Ant, kitabı ilk gördüğünde korkuyla karışık bir merakla kucağıma geldi. Ben sayfaları açtıkça zevk, heyecan ve ardından ne gelecek korkusuyla gülücükle karışık çığlıklar kopardı ve omzuma kadar tırmandı:) Onu öyle görmek çok güzeldi benim için. Bir daha da yapmadı öyle zaten. Önce omzumdan bağdaşıma inerek baktı; sonra kendisi yanına kadar gitmeyi başardı; en sonunda da eline almaya başladı alıştı gitti...
      Kitabın sevmediğim yanlarını söyleyeyim:
      Birincisi, resimlerin oyuncak olması; ben gerçeklerini tercih ederdim. İkincisi; oyuncak fil hiç file benzemiyor; biz ayı zannettik:) Üçüncüsü ise, bulunması gereken oyuncak hayvanların kapakçık boyutları bebek elinin açabileceği boyuttan büyük olduğundan bebişim kapakçıkları açmakta zorlanıyor ve bu yüzden kapakçıklar kı(v)rıldı.
      Biraz oyuncak gibi ama kitap gibi sayfaları açılabildiğinden kitap okuduğunu düşündürtür mü ki acaba bilemiyorum. İnşallah amacına ulaşmıştır:) En azından biraz büyüdüğünde hayvancıkları taklit eder diye bir beklentim var:)

      1 Şubat 2012 Çarşamba

      Ant'ın Kitapları-2:)

      İşte bebişimin en popüler kitabı:) 


      Daha Ant doğmadan almıştım bu kitabı, hem de 1 TL'ye! Şimdi diyorum keşke bütün seriyi alsaydım çünkü şu anda internette 5TL'ye satılıyor hem de %50 indirimle o da bütün seriyi alana! Aldığım yerde de kalmamış:(
      Ne yapalım, kısmet. Biz de elimizdekiyle yetiniyoruz artık:)
      Kitabımız kalın kartondan. 10 sayfası var ve Tonton adlı bir fil arkadaşımız, kuş olan arkadaşıyla kendi yaptıkları taşıt resimlerini sergiliyorlar. Resimler basit ve iki boyutlu çizilmiş ama renkler ve kalite tam bir yaş ve altına uygun olmuş bence. Ant, oturup kendi kendine de sayfalarını çevirebiliyor ve bundan çok keyif alıyor. Beraber okuduğumuzda da tekrar tekrar okutturuyor:) Okumayınca yüzünü buruşturup kendi kendine şikayetleniyor bazen de bağırıyor ciyak ciyak:) Sonra bakıyor ki annesinden fayda yok, alıp elimden kendisi bakmaya devam ediyor:)
      Biz sevdik, tavsiye ederiz:)